BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Hakan YILDIRIM
YAPAY ZEKAYA DAYALI VE OTONOM ‘UZAK YOL YÜK GEMİLERİ’NİN HİZMETE ALINMASI İÇİN TEKNOLOJİK, EKONOMİK VE HUKUKİ GEREKSİNİMLERİN ANALİZİ
 
Teknoloji firmaları uzun süredir otonom kara, deniz ve hava araçları geliştirdiklerini duyurmaktadır. Otonom kara araçları ile ilgili önemli gelişmeler yaşandı. Ancak deniz ve hava araçları ile ilgili gelişmeler daha yavaştır ya da dışarıdan öyle görülmektedir. Otonom araç ifadesi ile otomatik araçlar aynı anlamda kullanılmamaktadır. Otonom araçlar yapay zekanın getirdiği kabiliyetlerden yararlanmaktadır. Bu yolla kural ve prosedürleri önceden tanımlanmış olan araçlar otomatik olarak adlandırılmaktadır. Otomatik araçlarda tanımlamaların dışına çıkma veya makine öğrenmesi gibi yollarla belirlenen kural ve prosedürleri öğrenme söz konusu değildir. Oysa otonom araçların makine öğrenmesi gibi bir kabiliyete dayalı olarak ortaya çıkan ve önceden tanımlanmamış durumlar karşısında karar verme gibi bir kabiliyeti vardır. Otonom kara araçları uzun yıllardır araştırma ve geliştirme sürdürülmektedir. Buna rağmen sürücü desteği alınmaktadır. Ayrıca mevzuat yönünden problemler olduğu da bilinmektedir. Ancak bazı lokal uygulamalara izin verilmiş ve henüz ticari hale gelmemiştir. Durum bu iken deniz araçlarının otonom hale getirilmesi de mutlaka belirli bir süre gerektirecektir. Ancak bu süreyi anlamak için otonom deniz ulaşımı için hangi teknolojik, ekonomik ve hukuki koşulların oluşması gerektiğinin araştırılması gerekmektedir. Bu yazıda konu bu üç açıdan ele alınmıştır. Otonom ve otomatik sistemler aynı şey değildir. Otomatik sistemlerin bir operatörü vardır ve önceden programlayarak veya belirli bir yanıtı veya sıralamayı gerçekleştiren tekrarlayan, kendi kendini düzenleyen süreçleri belirleyerek sistemi otomatikleştirir. Otomatikleştirilmiş sürece ne zaman açılıp kapanacağını, nereye gitmesi beklendiğini ve tam olarak ne yapması gerektiğini programatik ifadelerle kodlar. Bundan sonra hangi durum ortaya çıkarsa çıksın tanımlanmış sınırlarının dışında hiçbir şey yapmaz ve yapamaz. Otomasyon süreci önceden belirlenmiş çevreler içinde kalırsa bu bir sorun da teşkil etmez. Herhangi bir nedenden dolayı otomatikleştirilmiş işlem önceden ayarlanmış çevrelerin dışına çıkarsa en bilinen tepki sistemin kendini kapatması ya da kilitlemesi olabilir. Otomatik sistemler genellikle uygulamaya özel bir yazılımdır. Genellikle, başka bir donanımda veya uygulamada çalışması beklenemez. Otonom cihazlarda ise Yapay Zekanın (AI-Artificial Intelligence) bir alt alanı olan makine öğrenmesi ile önceden tanımlanmış konuların dışında olaylarla karşılaşması halinde kendi özgün kararını geliştirmesi söz konusudur. Kara araçlarında bu teknolojinin geliştirilmesi için çok uzun yıllara dayalı çalışmalar yapılmıştır. Ancak yine de bazı temel teknolojilerin gelişmesi beklenmiştir. Bunlardan bazıları Küresel Konul Sistemi (GPS- Global Position System), Kablosuz İletişim Teknolojileri, Görüntü İşleme ve Analiz Teknolojileri, İleri Sensörler ve tabi ki Yapay Zeka teknolojileridir. Bir bal peteği gibi gelişen bu teknolojiler eksik parçaları bir bir tamamlamış ve kara araçlarının otonomi kazanması konusunda yardımcı olmuştur. Ancak yine de gelişim sürecinde çoğu kez bir sürücünün araç içinde yer alıyor olması süreç yönetimini ve Ar-Ge çalışmalarını kolaylaştırmıştır. Ayrıca bir sürücü desteği ile yapılan işler otonomi olarak görülmemekte ancak geçiş sürecinin bir parçası olabilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Otomatik Araçlar, Otonom Deniz Araçları, Yapay Zeka (YZ), Derin Öğrenme, Makine Öğrenmesi



 


Keywords: