Nano altın parçacıkları, kanserli hücrelerin hiperterapi ile tedavisi, elektromanyetik radyasyon frekans yönlendiricisi, kızıl ötesi radyasyon emici yüzey kaplamaları olmak üzere birçok alanda ileri teknoloji ürünü olarak kendine yer bulmaktadır. Geleneksel kimyasal ve fiziksel yöntemlerde çok büyük miktarlara tehlikeli kimyasalların kullanılıyor oluşu alternatif çevre dostu yeni metotların geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Yeşil kimya yaklaşımının geliştirilmesinin arayışında, güvenli, basit, toksik olmayan, biyouyumlu ve çevre dostu bitkilerin ve bakterilerin kullanımı temel hedeftir. Çalışmanın motivasyonu, elektronik atıkların başta sağlık sektöründe kullanılacak ileri teknolojik ürün haline getirerek ülke ekonomisine katma değer sağlayacak ürün üretmektir. Bu atıkların öncül rafinasyonu sonrasında elde edilen altının küpelasyon yöntemi ile ayarının 999 olduğu tespit edilmiştir. Rafine edilen bu altın, kral suyunda çözümlendirilip nitrik asidin fazlası uzaklaştırılarak saf kloroaurik asit (HAuCl4) elde edilmiş ve seyreltik bir çözelti elde etmek amacıyla 2 litreye stoklanmıştır. Çözeltinin derişimi, AAS yöntemi ile 100 ppm olarak belirlenmiştir. Aloe vera bitkisinin ekstratı ile kloroaurik asit çözeltisi belli oranlarda karıştırılarak 48 saat oda sıcaklığında bekletilmiştir. Ardından zeta potansiyelleri ve tane boyutu ölçümü yapılmış, her bir numunenin ayrıca UV-VİS spektrometresi ile ölçümü gerçekleştirilmiştir. Literatürde benzer çalışmalar bulunmasına rağmen Türkiye’de elektronik atıklardan altının rafine edilip yeşil kimya yöntemi ile nano altın üretimi bir ilktir, projede üretilen ürünün ileri teknolojik uygulamalarda kullanılma potansiyeli bulunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Nano altın, yeşil kimya, aloe vera, geri kazanım
|